2 Ocak 2011 Pazar

Yabanıların yeni gözde hisseleri

Yabancılar hangi hisseleri satıyor, hangilerini topluyor? 2010 yılında dip ve zirveye en yakın hisseler... Geçen hafta en fazla alım yapılan hisseler.


Küreselleşme sürecinde piyasalar arasındaki etkileşim yatırım araçlarının dengelerini değiştiriyor. Yeni yönelimler, trendler sıcak paranın hareketine göre yön buluyor. Merkez bankaları bunu görerek 2010 sonunda “sıkılaştırıcı” önlemler almaya başladı. 2011’de de bunun sürebileceği sinyalleri geliyor. Çin Devlet Başkanı Hu Cintao, "dünyanın çok kutuplu hale gelme ve ekonomide küreselleşme eğiliminin sürdüğünü ve dünya ekonomisinin canlanma sürecinin çetin olacağını" belirtti. Çin, 2011 yılında para politikasını sıkılaştıracak. Sadece Çin’de değil bir çok ülkede önlemlerin arttığını göreceğiz.

2010 yılı piyasalar için iyi bir yıl oldu. Krizin yaraları sarıldı ve önemli getiriler sağlandı. Borsanın yeni zirve yaptığı, faizlerin yeni dip seviyeler edindiği ve tahminde zorlanılan seviyeler gerçekleşti. Döviz ise yatay seyrini korudu. 2011 yılında alternatif piyasalar; faiz ve döviz, getiri olarak borsanın gerisinde kaldığı için belli bir süre daha hisse senetlerini izlemeye devam edeceğiz.

Haziran seçimleri önemli
Ocak ortasından sonra genelde alışık olduğumuz geleneksel kâr satışları olasılığı dikkate almakta yarar var. Döviz kurlarının belli bir seviyenin üzerinde taban yapmaya başlaması dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı.

Haziranda seçim var. Herkesten çok piyasalar bunun sonucunu merak ediyor. Endekste banka hisselerine yabancı satışları gelirken ve bankacılık kârları ile ilgili 2011’de çok olumlu şeyler söylenmemesi nedeniyle genel bir hareket ya da çıkış hareketi beklemek zor. Ancak yeni bir yabancı alım dalgası gelirse bu söz konusu olabilir. Zira yabancı yatırımcı da seçim sonuçlarını görmek isteyecektir.

Seçim sonuçları nasıl olacak? Siyasi yapı nasıl etkilenecek? Seçim sonrasına bırakılan Anayasa değişikliği ve Güneydoğu ile ilgi sorunlarının nasıl şekilleneceğini yabancı yatırımcılar görmek isteyebilirler. Kredi notlarındaki artış yabancı ilgisini çekebilecek bir diğer gelişme. Euro Bölgesi’nde borç çevirme riski taşıyan ülkelerin kredi notlarını dikkate aldığımızda Türkiye bunu fazlasıyla hak ediyor. Böyle bir düzletme seçim öncesi mi yoksa seçim sonrasına mı kalacak bunu zaman gösterecek.

İkinci yarıda FED izlenecek
Haziran ayı FED’in 600 milyar dolarlık tahvil alımlarının bittiği ay olacak. FED yeni bir karar almazsa bu tarihe kadar tahvil almaya yani piyasaya likidite vermeye devam edecek. Türkiye global ölçekte izlenen bir piyasa artık. Gelişmiş ülkelerden son yıllardaki fon akışının etkisiyle gelişmekte olan piyasaların öne çıkması ister istemez Türkiye’yi öne çıkardı. Makro ekonomik verilerin güçlü yapısı da bu görünüme katkı yaptı. Bu ilgi boş bir ilgi değil ve hemen sonlanmasını beklemek fazlaca karamsarlık olur.

Banka hisseleri bu nedenle endeksi baskı altında tutsa da borsanın cazibesi bir süre daha korunabilir. Bu açıdan daha çok uzmanlık ve seçicilik öne çıkacak. Hisse seçiminde belki de endeks ve diğer hisselere göre performansı zayıf kalmış hisselere sıra gelebilir. Primli ve fiyatını bulmuş hisselerden çok primsiz kalmış hisseleri yakından izlemek gerekebilir. Ancak yine de temel verileri ve para girişleri gibi hisse tercihinde önemli kriterleri göz ardı etmeden KARTONSAN, KONYA, AFYON ÇİMENTO, LOGO gibi hisseler değerlendirilebilir.

“Ucuz etin yahnisi” hesabı sadece primsiz olması alım için yeterli değil. “Fiyatı yükselmeyen bütün hisseler kötüdür” diyen eski borsacıların sözünü de hatırda tutmakta yarar var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ratings and Recommendations by outbrain