Doğru Varant Hangisi, Örnekler ile Varant


Risk alma eğilimi ile gösterge analizleri arasında seçim yapmak
Tüm yatırım kararları, örneğin yatırım türü ve yatırımcının risk alma isteği (muhafazakar/ riskten kaçan veya daha agresif/ riske tahammülü olan) gibi belirli ilkeler üzerine inşa edilmektedir. Yatırım amacı burada önem kazanmaktadır: Yatırım, maruz kalınan riski azaltmak veya riskten korunma işlemi için spekülatif amaçlarla mı yapılmaktadır; yoksa yatırımcı, finansal araçların bir kombinasyonuyla risk/getiri profillerinde belirli ayarlamalar mı yapmak istemektedir?
Doğru Varantı Bulmak
Doğrudan yatırımlarla kıyaslandığında, varantlar hem nicelik hem de nitelik açısından farklılık arz etmektedir. Doğru bir yatırım kararı verebilmek için, yatırımcıların, güvenilir ve güncel bilgilere erişebilmeleri gerekmektedir ve bu yatırımlara ilişkin risk/getiri profillerinden de haberdar olmalıdırlar. Dolayısıyla, varantların performansını etkileyen tüm parametreler hakkında bilgi sahibi olmak ve bunları anlayabilmek çok önemlidir.
Seçim süreci, üç evreye ayrılabilir: Bilgi evresi, karar evresi ve son olarak kontrol evresi.
  • Her şeyden önce yatırımcılar, piyasa ortamına, ürün özelliklerine ve ilgili dayanak varlıklara dair ayrıntılı bilgi edinmelidir. Varantlara yatırım yapmanın ön şartı, dayanak varlığın fiyatının nasıl performans göstereceğine ve bu fiyat hareketinin hangi zaman diliminde gerçekleşmesinin beklendiğine dair fikir sahibi olmaktır.
  • İkinci evrede, yatırımcının azami risk toleransına, yatırılacak olan sermaye tutarına ve yatırımcının yatırım amaçlarına en uygun varant özelliklerinin neler olduğuna dair bir karar verilmelidir. Bu aşamada ihraçcı tarafından verilen bilgi ve hizmetlerin kalitesi de dikkate alınmalıdır.
  • Üçüncü evre, varantların alınmasıyla başlamaktadır ve pozisyonun satışı veya kullanımına kadar alınan tüm önlemleri içermektedir. Bu evrede, yatırımcı esas olarak varantların perfomansını ölçmekte, fiyatlarını takip etmekte ve yatırımını kontrol etmektedir.

Yatırımcının bir alım veya satım varantı satın alması, vade ve kullanım fiyatı, tümüyle yatırımcıların beklentilerine, dayanak varlıktaki fiyat hareketlerinin yönüne ve boyutuna ve yatırım yelpazesine bağlıdır. Kullanım fiyatı, bu faktörler ve dayanak varlığın cari piyasa fiyatı dikkate alınarak hesaplanır.
Spekülatif yatırımcılar, kısa bir vadenin yanı sıra “karda”, veya hafifçe “zararda” bir kullanım fiyatı seçmeye meyillidir. Daha muhafazakar yatırımcılar, genellikle daha uzun vadeleri ve “karda” bir kullanım fiyatını tercih ederler.
Varantlara yapılan yatırımlarda münferit göstergelere odaklanmanın pek bir anlamı yoktur. Göstergelerin kombinasyonu, hayati nitelikte bulunan daha genel bir resim çizmektedir. Fiyatlarda ani ve keskin bir değişiklik olacağını öngören yatırımcılar, yavaş fakat düzenli fiyat hareketleri üzerine spekülasyon yapmayı arzu eden yatırımcılara nazaran farklı varantları tercih edeceklerdir. Hangi durum seçilirse seçilsin dikkat edilmesi gereken bir husus, varantların vadeye kadar yeterli süreye sahip olup olmadığıdır; yani alım varantlarında 0,15’den, satım varantlarında ise -0,15’den düşük bir deltaya sahip varantlar özellikle riskli olarak kabul edilmektedir ve bu varantlara yatırım yapmayı düşünen yatırımcıların, gerekli bilgileri edinmeye özellikle dikkat etmeleri gerekir.
Delta ne kadar küçükse içsel oynaklığın etkisi de o kadar büyük olduğu için, diğer açılardan birbirinin aynı olan iki varant seçme sahibine sahip olan yatırımcılar, daha düşük içsel oynaklığa sahip varantı seçmelidirler çünkü bu varant daha ucuz olacaktır.
Bununla birlikte, yatırımcılar, varantların satışı ve satın alımı arasındaki alış satış makaslarına özel olarak önem vermelidirler. Varant fiyatı olarak bu, zararsız bir yatırım sağlamak bakımından en az marj tutarı kadar artmalıdır. Bununla birlikte yatırımcılar, marjın büyüklüğünü değerlendirirken kullanım oranını da dikkate almalıdırlar; çünkü kullanım oranı 100’e 1 olan bir varantta bir cent değerindeki marj, dayanak varlıkta 1,00 TL’lik bir marj anlamına gelmektedir. Buna karşılık, kullanım oranı 10’a 1 olan bir varantta iki Kuruş değerinde bir marj, dayanak varlığın sadece 20 Kuruşluk bir marja sahip olduğu anlamına gelmektedir. Bu nedenle yatırımcılar homojen marja dikkat etmelidirler.

Temel unsur olarak likidite
Varant satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör likiditedir. Yatırımcı herhangi bir zamanda kar elde ederek veya zararını azaltarak pozisyonundan çıkabilmelidir. İMKB’nin şu anda yürürlükte olan Kotasyon Kuralları çerçevesinde, ihraçcıların, varantları için piyasa yapmaları gerekmektedir ve bunu, varantları yatırımcılara satacakları ve yatırımcılardan satın alacakları fiyatları sürekli biçimde açıklamak suretiyle gerçekleştirirler.  Böylece varantın likiditesi de sağlanmış olmaktadır.
Likidite sağlanması gereken durumlar, kotasyon belgelerinde belirtilecektir; fakat genel olarak, İMKB, varant piyasasının alım satım saatleri boyunca likidite sağlanmasını istemektedir. Bir varantın dayanak varlığı olan menkul kıymetin askıya alınması halinde likidite sağlanamayacaktır; çünkü, Kotasyon Kuralları gereği bu gibi durumlarda varantın alım satımı da askıya alınacaktır. Kotasyonların ihraçcı tarafından açıklanmayacağı durumlar da vardır. Örneğin bir ihraçcının piyasa yapıcılığı faaliyetlerinde bulunabileceği varantının bulunmaması halinde ihraçcı varant için sade alış fiyatı açıklayacaktır. Varantın gerçekçi fiyatı 0.01 TL’nin altındaysa, bu durumda ihraçcılar genellikle alış fiyatı bildirmemektedir.
Varantın Vade Tarihinde Değerlenmesi
İlgili ödeme formülü ve kapanış fiyatının tespiti, ihraçcıların kotasyon belgelerinde belirtilecektir. Bu husus genellikle, dayanak hissenin ikinci alım satım seasındaki resmi İMKB hacim ağırlıklı ortalama fiyatına dayalı olarak gerçekleşmektedir.



 Varant ile nasıl kazanılır diye aklımızdan geçiriyoruzdur. Bunun için günlük yaşamdan örnekler vererek anlatayım.



Örnek 1: Ev Sahibine Kaparo = ALIM VarantıBir ev satın almak istediğinizi düşünün. İllaki oturmak için değil, yatırım amaçlı olsun. İstanbul Ortaköy’de bir ev beğendiğiniz, ev sahibi paraya sıkışık ve evi bir an önce satmak istiyor ve daire için 100.000TL istiyor. Siz evin daha fazla değerde olabileceğini düşünüyorsunuz, evi kaçırmak istemiyorsunuz ama küçük bir araştırma yapmak için süreye ihtiyacınız var. Ev sahibiyle bir anlaşma imzalayıp kendisine 5.000TL kaparo takdim ediyorsunuz. Ev sahibi bu evi size ‘opsiyonluyor’ (kelime benzerliğine dikkat). Siz bir ay içinde gelip 100.000TL’yi tamamlamak kaydıyla 5.000TL’ye aslında 100.000TL’den bu evi alma hakkı satın almış oluyorsunuz.
İki hafta sonra eve 140.000TL’den alıcı bulduğunuzu düşünün. Şunu yapabilirsiniz. Hemen gidip ev sahibinden 100.000TL’ye evi alıp 140.000TL’ye alıcıya satarak 40.000TL’nizi cebinize koyarsınız ve bu işlemden %40 kazanç elde edersiniz. Ama evi almaya söz veren eğer sözünü tutmazsa 100.000TL’lik bir sermayeyi riske atmış olursunuz.
140.000TL’den evi almaya hazır kişiye şu teklifi de yapabilirsiniz: Elinizdeki kaparo sözleşmesini gösterip (siz bunu 5.000TL’ye satın almıştınız) bu kişiye bu sözleşmeyi aslında 40.000TL’ye satabilirsiniz. Çünkü bu sözleşme alıcının 140.000TL ödemeye hazır olduğu evi 100.000TL’den alma hakkı vermektedir. Aslında 95.000TL vermesi de yeterlidir (kaparo düşüldüğü için) ama kolaylık olsun diye bunu dikkate almayın. Tapu masraflarını da kolay anlaşılması açısından dikkate almıyoruz.
Farkındaysanız, dayanak varlığı ev olan bir sözleşmeyi sadece 5.000TL risk alarak 5.000TL’den alıp 40.000TL’ye sattınız. Yani %700 para kazandınız. 
Şimdi şunu düşünün, bu evin iki hafta sonra diyelim ki 70.000TL değere sahip olduğunu anlasaydınız ne olurdu? Evi 100.000TL ödeyip satın alsaydınız 30.000TL zarar ederdiniz. Ama kaparo ödeyip ALMA HAKKINI SATIN ALSAYDINIZ zararınız sadece 5.000TL olurdu. Çünkü kaparo ödemek size evi alma YÜKÜMLÜLÜĞÜ GETİRMİYOR. Sadece bir hak alıyorsunuz, yükümlülüğünüz yok.
İşte ALIM varantları da tam olarak budur. Belirli bir vadede (bir vade sonu var, sonsuza kadar değil elbette), sınırlı riskle size sınırsız kazanç imkânı sunuyor. Evin değeri 1 milyon TL’ye çıksa (bir ay içinde) siz 900.000TL bile kazanabilirsiniz ama zararınız 5.000TL ile sınırlı. Yani kaybınız varanta ödediğiniz parayla sınırlı.
GADAA’ya dönersek, yatırımcı 85 kuruşunu riske atarak Garanti Bankası’nın yükselen performansına ortak oluyor. Garanti Bankası değer kaybettiği durumda ise riske attığı sermaye 85 kuruşla sınırlı kalıyor. Böyle elindeki tüm sermayeyi riske atmadan (8,10TL’yi Garanti’ye yatırmadan) Garanti Bankası’nın yükselen performansına katılmak mümkün oluyor.
Örnek 2: Deponuzu Bilinçli DoldurunVarantların kaynağını, tarihçesini ve varantlara nasıl yatırım yapılabileceğini açıklamaya günlük hayattan bir örnekle başlamak istiyoruz. Senaryomuzda, otomobiline benzin almak isteyen bir sürücü ve benzin pompa fiyatlarını istediği gibi değiştirme imkanına sahip bir akaryakıt istasyonu sahibi rol almaktadır. Bu senaryoda, İMKB’de varantlara yatırım yapmak isteyen yatırımcıların karşılaşabileceği birçok konu ele alınacak ve akıllarına gelebilecek birçok soru cevaplanacaktır. Bu senaryoya uygun olarak broşürümüzün adını da “Deponuzu Bilinçli Doldurun” koyduk ve günlük hayattan aldığımız bu örneğin, varantlar ve daha da önemlisi, bir varantın fiyatını etkileyen faktörler hakkında yatırımcılara yeterli bilgiyi sağlayacağını ümit ediyoruz. Varant Sözlüğü, günlük hayattan alınan bu senaryo üzerindeki çalışmanız sırasında size yardımcı olacaktır.
Akaryakıt istasyonunda opsiyon sözleşmesiVarantlar veya opsiyonlar, yatırımcılarına bir finansal varlığı önceden belirlenmiş koşullara bağlı olarak alma veya satma hakkı verirler; ancak yatırımcının bu hakkı kullanma zorunluluğu bulunmamaktadır.  Varantlar opsiyon sözleşmelerinin menkul kıymetleştirilmiş halidir. Varantlara Uluslararası Menkul Kıymetler Kimlik Numarası (“ISIN” - International Securities Identification Number) verilmektedir ve bu araçlar şartlarını ve koşullarını (vade, kullanım oranı vb.) düzenleyen bir izahname çerçevesinde ihraç edilirler. Varantlar genellikle bankalar gibi büyük finansal kuruluşlar tarafından ihraç edilirken; opsiyonlar, sadece vadeli işlem ve opsiyon borsalarında (VOB gibi) işlem görürler. Türk varantları, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (“İMKB”) işlem görecektir.
Örneğimizde kullandığımız sözleşme biçimindeki finansal araç, varanttan çok bir opsiyona benzemektedir çünkü bu araç bir borsada işlem görmemektedir ve bir banka tarafından ihraç edilmemiştir. Bu finansal araç, iki tarafın (sürücü ile istasyon sahibi) karşılıklı anlaşmasıyla kurulmuş bir opsiyon sözleşmesidir.   Yine de bir opsiyonun fiyatına etki eden faktörler ve bu faktörlerin opsiyon fiyatına etkileri varantlarla aynı olduğu için, kullandığımız bu örnek tam olarak amacına hizmet etmektedir.  
Hayalinizdeki otomobili, hem de en lüks modelini satın aldığınızı varsayalım, güçlü bir spor otomobil olsun. Yeni otomobilinize benzin almak üzere akaryakıt istasyonuna girdiğinizde benzinin litresinin 3,50 TL olduğunu gördüğünüz zaman hevesiniz kursağınızda kalacaktır. Daha da kötüsü ham petrol fiyatlarının yükseliş trendinde olduğunu fark ettiniz ve benzinden alınan vergilerin artacağı haberleri tüm gazetelerin baş sayfalarında yer alıyor. Bir litre benzinin fiyatının önümüzdeki iki yıl içerisinde 4,50 TL hatta 5,00 TL gibi seviyelere çıkmasından endişe etmeye başladınız. Hayalinizdeki otomobilin, sürüş hızınıza bağlı olarak, 100 km’de ortalama 20-25 litre benzin tüketebileceğini fark ettiğinizde kalbiniz sıkışıyor. Sonra aniden ilham perisi kapınızı çalıyor ve akaryakıt istasyonu sahibiyle şu şekilde anlaşıyorsunuz: önümüzdeki iki yıl boyunca litresi 3,50 TL’den 5.000 litre benzin satın alma hakkı elde ediyorsunuz. Bunun anlamı, 5.000 adet benzin opsiyonu satın aldınız demektir.  Her bir opsiyon size, aşağıda kabul edilen koşullar karşılığında bir litre benzin satın alma hakkı verecektir. Kabul edilen miktar için litre başına 0,50 TL’yi derhal ödeyeceksiniz. Bu şekilde, önümüzdeki 24 ay boyunca herhangi bir zamanda litresi 3,50 TL’den 5.000 litre benzin alma hakkının size maliyeti yalnızca 2.500 TL olacaktır. Opsiyonlarınızı istediğiniz zaman kısmen veya tamamen başka bir araç sahibine satabileceğiniz konusunda da istasyon sahibiyle anlaşıyorsunuz. Zaten akaryakıt istasyonunun sahibi için 5.000 litre benzini kime sattığının önemi bulunmuyor.
Sınırlı risk- başka hiçbir yükümlülüğünüz yokPetrolün fiyatı, önümüzdeki iki yıl içerisinde beklenmedik seviyelere çıksa dahi, piyasa fiyatının son derece altında bir fiyattan 5.000 litre benzin alabilecek bir durumdasınız. Fiyatın litre başına 5,00 TL’ye yükselmesi halinde, opsiyonlarınızı satmayı dahi düşünebilirsiniz. Başlangıçta 2.500 TL’lik bir bedel karşılığında satın aldığınız opsiyonunuz artık 7.500 TL değerindedir. Bu, neresinden bakarsanız bakın çok kazançlı bir alışveriştir; daha da önemlisi, benzinin fiyatı düşecek olsa dahi, riskiniz, opsiyonları satın almak için ödediğiniz tutarla sınırlı kalacaktır. Örneğin benzin fiyatı 3,00 TL’ye inerse, 5.000 litre benzini litresi 3,50 TL’den satın almak zorunda değilsiniz. Böyle bir durumda, benzinin litre fiyatı opsiyon sözleşmesinin süresi boyunca 3,50 TL’nin altına inerse, opsiyonların değeri giderek azalacak ve vade sonunda ise opsiyon değersiz olarak sona erecektir.
Opsiyon sözleşmesinin geçerli olduğu önümüzdeki iki yıl boyunca benzin fiyatlarının hızla düşerek litre başına 2,50 TL’ye indiğini varsayalım. Bu durumda, 5.000 litre benzini litresi 3,50 TL’den satın alma hakkınızı kullanmayıp opsiyonların değersiz olarak sona ermesine izin vereceksiniz. Toplam zararınız sadece opsiyonları satın almak için ödediğiniz parayla yani 2.500 TL’yle sınırlı kalacaktır. Opsiyonlarınızı aldıktan birkaç ay sonra satmış olsaydınız böyle bir zararınız da olmayacaktı. Benzin fiyatının 5,00 TL’ye fırlaması ihtimali gerçekleşseydi, elinizde şu iki seçenek olacaktı: Aracınıza litre başına 3,50 TL’den benzin koymaya devam etmek veya opsiyonlarınızı satıp büyük bir kar elde etmek.  Opsiyon alıcısı olarak, sadece hak sahibi olduğunuzu unutmayın; opsiyon satıcısı (yani akaryakıt istasyonunun sahibi) olsaydınız, hem haklarınız hem de yükümlülükleriniz olacaktı.
Opsiyonların Piyasa DeğeriÜç ay sonra, muhitinizdeki akaryakıt istasyonunuza uğradınız ve benzinin litresinin 4,50 TL’ye çıktığını gördünüz. Bu bağlamda opsiyonlarınızın değeri artmış olacak ve diğer sürücülerin aksine, benzin fiyatlarının artışından dolayı memnuniyet duyacaksınız. Tabii ki diğer sürücülerin litre başına 3,50 TL ödediğinizi fark etmeleri üzerine tüm dikkatler üzerinizde toplanacaktır. Kendilerine akaryakıt istasyonu sahibiyle yaptığınız anlaşmayı anlatacaksınız. Bunun üzerine sürücülerin bir kısmı opsiyonlarınızı satın almak isteyecek ve böylece ikincil bir piyasa ortaya çıkacaktır. Sürücülerin çoğu benzin fiyatlarının daha da artacağından korktuğu için, opsiyonlarınızı bu sürücülere litre başına 1,50 TL karşılığında derhal satabilirsiniz. Bu durumda 0,50 TL’den satın almış olduğunuz opsiyonun piyasa değeri 1,50TL olacaktır.
Opsiyonların VadesiBenzinin litre fiyatı 4,00 TL’nin (yani sizin alım satımınız açısından başa-baş olan fiyatın) ne kadar üzerine çıkarsa, opsiyonlarınızın değeri ve sonuçta elde edeceğiniz kar da o kadar artacaktır. Opsiyonlarınızı istediğiniz zaman kullanma ve benzin satın alma hakkınızın, dahası opsiyonlarınızı satın almak isteyen başka kişilerin mevcut olduğu düşünüldüğünde; önümüzdeki iki yıl içerisinde 5.000 litre benzini sabit bir fiyattan (şu an için geçerli piyasa fiyatına göre son derece düşük bir fiyat) satın alabilir veya dilerseniz opsiyonlarınızı satabilirsiniz. Benzinin fiyatı arttıkça diğer sürücülerin opsiyonlarınızı satın almak için ödeyecekleri fiyat da yükselecektir. Benzinin fiyatı 4,50 TL’ye yükselirse, opsiyonlarınızı kullanmanız halinde 1,00 TL tasarruf sağlayacaksınız. Bununla birlikte, “piyasa değeri”, yani, üçüncü kişilerin bu opsiyonlar için ödemeyi kabul ettikleri değer, 1,50 TL’dir; çünkü opsiyonlar, üç ay önce yaptığınız iki yıllık anlaşma çerçevesinde önümüzdeki 21 ay boyunca geçerli olacaktır. Söz konusu sürede benzinin fiyatı beklenmeyen seviyelere çıkabilir. Bu nedenle, 21 aylık süre boyunca benzini litresini 3,50 TL’den satın alma hakkı sadece iki gün için satın alma hakkından çok daha değerlidir. Benzin opsiyonlarınızın sağladığı başka bir özellik ise, sizin ve istasyon sahibinin fiili teslimat üzerinde mutabakata varmış olmasıdır. Yani, opsiyonlarınızı kullanmanız halinde, dayanak varlığı (örneğimizde benzin) fiilen teslim alabileceksiniz.
İleriye Dönük BeklentilerOpsiyon sahibi olmaktan son derece memnunsunuz; bir sabah gezintiye çıktığınızda benzin almak üzere akaryakıt istasyonuna uğradınız ve benzinin fiyatının bir gecede 4,50 TL’den 5,00 TL’ye yükselmiş olduğunu gördünüz. Bu yükseliş, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) ani bir kararla ham petrol üretimini azaltmasından kaynaklanmaktadır. Ham petrol piyasasında fiyatlar tavan yapmış ve petrol şirketleri de böyle bir durumda her zaman gösterdikleri tepkiyi göstererek fiyatları yükseltmişlerdir. İstasyondaki sürücüler hararetli bir tartışma içindedirler. Herkes benzin fiyatının daha da yükselmesinden korktuğu için ortada bir panik havası vardır. Artık çevredeki sürücüler tarafından tanınan biri olduğunuz için hemen etrafınızı sarıveren bu kişiler, opsiyonları sizden litre başına 2,00 TL, hatta 2,50 TL ödeyerek satın almak istemektedirler. Fiyatlar konusunda oldukça kaygılı bir sürücü litre başına 2,50 TL ödemeyi kabul ederek 2.000 adet opsiyon satın almaya razı olmuştur. Bununla birlikte, birkaç gün sonraki manzara tamamen farklıdır.  Benzinin fiyatı litre başına 5,50 TL’ye yükselmiştir ancak kimse daha fazla artacağına ihtimal vermemektedir çünkü hükümet, fiyatları istikrarlı bir çizgide tutmak için gerekirse benzin üzerinden alınan vergi oranlarını düşüreceğini açıklamıştır. Bu durumda diğer sürücülerden opsiyonlarınız için alacağınız en yüksek teklif 2,00 TL olacaktır. Burada, dayanak varlığın gelecekteki fiyat hareketlerine dair beklentilerin opsiyonun değerini etkilediği açıktır. Paniğin doruk noktasına vardığı sırada en yüksek teklifi kabul edip opsiyonlarınızın bir kısmını satmanız akıllıca olacaktır.  Opsiyonlarınızın alıcıları ise hükümetin petrolden alınan vergide kesinti yapmasına içerleyerek aldıkları talihsiz yatırım kararından dolayı pişmanlık duyacaktır.
İMKB’de alım satımBenzin opsiyonlarını satın aldığınız günden bu yana, benzin fiyatlarındaki trendlere ve bunları etkileyen faktörlere daha çok ilgi duymaya başladınız. Günün birinde gazetede bir otomobil üreticisi hakkında ilginç bir yazı okudunuz. Üretici, 100 km’de sadece 2 litre benzin tüketen, performansı son derece yüksek, güzel bir arabayı piyasaya sürmek üzeredir. Son haftalarda benzin fiyatlarında görülen olağanüstü artışlar da dikkate alındığında arabanın satışlarının son derece başarılı olacağına hiç şüpheniz yoktur. Dahası, araba üreticisinin hisselerinin fiyatının çok yükseleceğine de eminsiniz. Benzin opsiyonlarıyla ilgili olumlu deneyiminizi de göz önüne alarak, şansınızı İMKB’de işlem gören varantlarda da denemeye karar verdiniz. Burada karşılaşabileceğiniz bir sorun, söz konusu otomobil üreticisinin hisselerine endeksli olarak ihraç edilmiş birçok varantın mevcut olabilecek olmasıdır. Yapmanız gereken tek şey, doğru varantı seçmektir. Otomobil üreticisinin hisselerinin o anda 43 TL’den alınıp satıldığı düşünüldüğünde, önemli ölçüde değer kazanacaklarını öngörerek tercihinizi bir alım varantından yana kullanıyorsunuz. Bununla birlikte, satın almadan önce, değerlendirme yapabilmek açısından size en uygun varantların hangileri olacağını bilmek istiyorsunuz. Varantların risk/getiri profillerinde yer alan çeşitli temel verileri inceleyerek bunu yapabilirsiniz. Bu göstergeler, sadece otomobil üreticisinin hisselerine ait varantları satın alma bedelinin doğrudan satın alınan hisselerin bedelinden ne kadar fazla olacağına dair bir ipucu vermekle kalmayıp,  size varantın fiyatının zaman içerisinde ne kadar dalgalanacağına dair bir fikir de verecektir. Karar vermenizde belirleyici olacak bu ayrıntılar, “Varantlara İlişkin Temel Bilgiler” bölümünde açıklanmaktadır.
Akaryakıt istasyonu örneğini kavradığınıza göre, artık İMKB’de işlem gören varantlara daha yakından bakabiliriz.

Ratings and Recommendations by outbrain