geldiğinde melek yeri geldiğinde de şeytan olabilir.
Bu ifade, bu yeni enstrümanı Türkiye'de sunan iki kurumdan biri olan
İş Yatırım'ın Yurtiçi Piyasalar Müdürü Yiğit Arıkök'e ait.
Arıkök, bu çarpıcı ifadeyle aslında yatırımcı dostu olan ve hem aşağı
hem de yukarı yönlü piyasalarda aynı anda kazandırma fırsatı sunan
varantların, yatırımcılar tarafından doğru anlaşılması gerektiğine
dikkat çekti.
Türkiye'nin finans vadisi Levent'teki İş Kuleler'de bir söyleşi
gerçekleştirdiğimiz Arıkök, Türkiye'de henüz emekleme aşamasında olan
bu enstrümanın küçük yatırımcı tarafından anlaşılmadan kullanılması ve
zarar yaşaması durumunda, doğmadan öleceğinin altını çizdi.
Arıkök şu çarpıcı tespiti yaptı:
"Eğer küçük yatırımcı bununla işlem yapıp da çarpılırsa bu enstrüman
ölür. Varantı sattığımız insanların kâr etmesi bizim için önemli. Bize
gerekli olan şey bu. Çünkü ben onlarla bir ortaklığa giriyorum, onlara
bu hakkın aracılık hizmeti sunuyorum. Ama karşılarında bir bahise
girmiyorum... Arkadaki işlemleri ben gerçekleştiriyorum. Yatırımcılar
kar edecekler ve daha fazla işlem yapacaklar ki, ben o zaman daha
fazla gelir elde edeceğim. Şu anda gelir elde etmek gibi bir durum söz
konusu değil. İlerde bunun yaygınlaşmasıyla, yapılacak işlemlerden
aracılık geliri elde etmek için yapıyorum. Aynı zamanda hizmet sunarak
yatırımcı tabanımı genişletmek istiyorum" dedi.
HEM MELEK HEM ŞEYTAN
Varantların hem spekülasyon hem de korunma amaçlı olarak
kullanabileceğine işaret eden Arıkök, bu yönüyle yeni enstrümanın yeri
geldiğinde melek, yeri geldiğinde de şeytan olabileceğini söyledi.
Arıkök, yatırımcının parasının küçük bir kısmı ile hedge amaçlı
yaptığı yatırımın koruma sağlarken, yüksek kaldıraç oranının
cazibesine kapılarak parasını tamamını riske atmasının ise işin şeytan
tarafı olduğuna dikkat çekti. Arıkök, bu nedenle enstrüman konusunda
gerekli bilgilendirme yapılmasının oldukça önemli olduğuna dikkat
çekti.
VARANT NEDİR?
Varantların klasik yatırım araçlarından farklı olduğunu söyleyen
Arıkök, bu enstrümanı kısaca "istendiği takdirde kullanmaya,
istenmediği takdirde kullanmamaya olanak sağlayan bir 'hak sahibi'
olma durumu diye özetledi.
Arıkök, "yatırımcıya ekonomik bir değer verecekse ve yatırımcı
kardaysa, o hak kullanımı devreye giriyor ve varantta dönüşüm
gerçekleşiyor. Eğer, herhangi bir ekonomik değer katmayacaksa o zaman
devreye girmiyor" dedi.
Varantın, menkul kıymetlendirilmiş bir opsiyon olduğunu da söyleyen
Arıkök, varantlar "yatırımcıya belli bir şeyi belli bir zamanda ya da
zamana kadar belli bir fiyattan alma ya da satma hakkı veriyor" dedi.
Buna göre örneğin, bir yatırımcı İMKB 30 Endeksi'ni 80 bin puandan 3
ay sonra alma hakkını satın alıp, eğer üç ay sonra İMKB 30, 80 bin
puanın üzerindeyse "ben 80 bin liradan İMKB 30 satın alma hakkını
kullanmak istiyorum" diyebiliyor.
Üç ay sonra İMKB 30, 70 bin puanda olursa da, o zaman '70 bin'den
alabileceğim şeyi neden 80 bin liradan alayım' diyerek bu hakkı
kullanmayabiliyorsunuz. Bu durumda da kaybınız sadece hakkı almak için
verdiğiniz sigorta primi diye niteleyebileceğimiz parayla sınırlı
kalıyor.
ZARAR SINIRLI KAR SINIRSIZ
Eğer üç ay sonra İMKB 30, 110 bin puandaysa, 80 bin ile 110 bin
arasındaki farkı yatırımcıya veriyor. Özetle burada, zararın ödenen
primle sınırlı olduğu, karın ise sınırsız olduğu bir işleyiş
bulunuyor.
Aynı şekilde satım varantında da belli bir tarihte, satma hakkı
alıyorsunuz. Örneğin, üç ay sonra 80 bin puandan satma hakkını belli
bir prim olarak satın alıyorsunuz. O tarih geldiğinde, eğer Endeks 70
bin puanındaysa, 80 binden satma hakkını kullanıp, aradaki farkı kâr
hanenize yazıyorsunuz. Eğer, Endeks 80 bin puanın üzerindeyse ise bu
hakkı kullanmayıp, ödediğiniz prim kadar zarar ediyorsunuz.
GÜNLÜK DE ALINIP SATILIYOR
Sigorta poliçesine benzetilebilecek olan varantlar, vade tarihinin
bitmesi beklenmeden aynı zamanda günlük işlemlerde de alınıp,
satılabiliyor. Bu işlemlerde, alım ile satım arasındaki makas 1 kuruş
gibi düşük oranda tutularak, her zaman alıcı ve satıcı bulunmasının da
önü açılıyor.
Arıkök, günlük işlemlerde vade tarihini kritik önem taşıdığı konusunda
önemli bir uyarıda bulundu. Arıkök, vade sonuna yaklaşmamış olan
varantlarda işlem yapılmasının riski fazlasıyla artırdığına dikkat
çekti.
Çünkü, varantların fiyatını 'içsel değer' ve 'zaman değeri' olmak
üzere iki bileşen belirliyor. Bunlardan zaman değeri, vade sonuna
yaklaştıkça, hızlanarak erime kaydediyor ve elinde varant bulunduran
yatırımcı için risk oluşturuyor.
Banka olarak piyasa yapıcısı bir rol oynadıklarını belirten Arıkök,
varant işlemlerinde yatırımcıyla karşı karşıya pozisyon almadıklarını
aksine bir ortaklık sergilediklerini belirtti. Arıkök, yatırımcının
kaybettiği para, varantı ihraç eden kurumun cebine girmediğini, piyasa
yapıcısı olarak aldıkları miktar kadar diğer piyasalarda ters
pozisyonlar açtıklarını söyledi.
VARANT FİYATLARI NASIL BELİRLENİYOR?
Varantın değeri genel anlamda içsel değer ve zaman değerinden
oluşuyor. İçsel değer varantın belirli bir zamanda kullanıldığındaki
güncel değeri ifade ederken, zaman değeri ise dayanak varlığın vade
sonuna kadar geçecek sürede oluşabilecek dalgalanmaları hesaba katan
bedel olarak nitelendirilebilir.
Bununla birlikte, dayanak varlık fiyatı, oynaklık, piyasadaki faiz
oranı ve dayanak varlığın (hisse senediyse) vereceği temettülerde
fiyat üzerinde etkili oluyor.
'PİYASALARDA SÜRPRİZ BEKLEMİYORUM'
Arıkök piyasalara yönelik beklentileri için ise belirsizliğin arttığı
bir döneme girildiğini belirtti. Seçimden çıkacak olan sonucun
fiyatlandığının altını çizen Arıkök, bu anlamda bir sürpriz
beklemediklerini de belirtti.
Dışarıda Yunanistan ve içeride ise alınan önlemlerle bankacılık
sektörünün hareketlerinin seyredilmesi gerektiğine dikkat çeken
Arıkök, "Bankacılık karları azalacak olursa, banka hisseleri düşer ve
İMKB'de dalgalanma bekleyebiliriz" dedi.
Bono faizlerinde düşüş için neden görmediğini belirten Arıkök, doları
uzun vadede yatırım aracı olarak görmediğini ve yatırımcıların TL'de
kalmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder